Reyhanlı Katliamı Türkiye’de Ankara Katliamı’na kadar en fazla can kaybına yol açan saldırı olarak tarihte yerini aldı. Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde gerçekleşen saldırıda birçok ev, iş yeri, araba kullanılamaz haline gelirken, 53 can kaybı tam anlamıyla trajedinin boyutunu gözler önüne seriyordu. Peki Reyhanlı’da ne olmuştu?
1- Ne olmuştu?
11 Mayıs Cumartesi Günü 2 bomba yüklü araç öğle saatlerinde belediye binası önü ve PTT Binası yakınında patladı. Saldırı sonrası ölü sayısı gittikçe arttı. Akşam üzerine doğru ölü sayısı kırkın üzerine çıktı. Patlamalarda beşi çocuk olmak üzere 53 kişi hayatını kaybetti. 155 kişi ise yaralanmıştı. Fakat bölgede yaşayan insanlarda ve Türkiye kamuoyunda bu sayının daha yüksek olduğuna yönelik soru işareti hep akıllarda kaldı. Hatay Tabip Odası Başkanı Selim Matkap ise konu hakkında şunları söylemişti:
“Hastalar dağınık olduğu için resmi ve gayriresmi rakamlara ulaşmakta güçlük çekiyoruz. Bizim de kanaatimiz ölü sayısının daha yüksek olma ihtimalinin olduğu yönünde”
2- Reyhanlı Katliamının Arkasında Kim Var?
Saldırıyı üstlenen olmadı. Dönemin Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, ‘olağan şüpheli’ olarak Suriye istihbaratını işaret etti. Hatta şunları söyledi:
“Suriye El Muhaberatı olağan şüpheli noktasındaki düşüncemizdir. Suriye tarafından planlanıp icra edildiğini gösteriyor”
Dönemin İçişleri Bakanı Muammer Güler ise şunları söylemişti.
“Olayın faillerinin tespitiyle ilgili çalışmalar büyük oranda tamamlanmıştır. Saldırıyı düzenleyen örgüt ve mensuplarının Suriye’deki rejim yanlısı El Muhaberat örgütüyle bağlantılı oldukları belirlenmiştir. Örgüt de bellidir, kişiler de büyük oranda bellidir. Plaka tespitleri vesaire yapılmıştır.”
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ise, Almanya’da yaptığı açıklamada
“Bunlar üzerinden yaptığımız çalışmalarda rejimle doğrudan irtibatlı eski bir Marksist terör örgütüne ait olduğu ortaya çıktı.”
dedi.
Suriye ve Mihraç Ural ise iddiaları reddetti. Suriye Enformasyon Bakanı Ümran el Zuhbi ise şu şekilde bir yalanlamada bulundu:
“Suriye böyle bir şey yapmadı ve asla yapmaz. Çünkü bizim değerlerimiz böyle bir şeye izin vermez”
Hürriyet’in internet sitesindeki habere göre, Ural,
“Reyhanlı’yı katleden el, Şam’ı da Halep’i de katleden elin kendisidir.”
dedi.
Mehveş Evin‘e göre ise saldırıdan dört ay sonra, IŞİD (Irak-Şam İslam Devleti), yayınladığı bir bildiri ile katliamı üstlendi. Emniyet birimleri ise katliamın ardında IŞİD’in olduğu iddiasını 2 Ekim 2013 tarihinde kesin bir dille reddedetti ve ‘Failleri yakaladık’ dedi. 27 Mart 2013 tarihinde AGİT’ten Tacan İldem, katliamın ‘El Kaide unsurlarınca yapıldığını‘ belirtti.
12 Eylül 2018 tarihinde ise Suriye istihbaratıyla irtibatı sağlayan ve failleri yönlendiren Yusuf Nazik MİT tarafından Suriye’nin Lazkiye kentinde yapılan nokta operasyonda ele geçirildi. Reyhanlı Katliamı’nın organizatörü Nazik, Türkiye’ye getirildikten sonra sorguya alındı. Nazik, ön sorguda katliamı planlayarak organize ettiği konusunda itirafta bulundu. Suriye istihbarat birimleri tarafından talimat aldığını ve ardından alternatif eylem yerleri konusunda keşif yaptığını itiraf etti. Patlayıcıları Suriye’den Türkiye’ye intikal ettiren Nazik, araçları temin ettiğini ve patlayıcıları yerleştirme konusunu organize ettiğini itiraf etti. Ek olarak Reyhanlı Katliamı’nda rol aldığı bilinen Mukaveme Suriye lideri Mihraç Ural hakkında da detaylı bilgiler paylaştı.
3- Reyhanlı Katliamı için kimler ne dedi?
Dönemin CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin:
“Hani bir deyim vardır ya ‘perşembenin gelişi çarşambadan belli’ diye. Bu bölgede sorunu görmemezlikten gelme, adeta bu sorunu dinamitleme gibi bir anlayış içinde iktidar.”
Dönemin BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş:
“Suriye’de iç savaş başladığından beri hükümettin tavrı ve politikasının doğru olmadığını belirtiyoruz. Türkiye’de bu tür saldırılara karşı birlik olma zamanıdır. Bu dönemde özellikle sivil yurttaşlarımızı hedef alan saldırılar karşısında hükümeti sorumlu tutmak ve eleştirmek yerine birlik içerisinde hareket etmek zorundayız. Çünkü bu saldırılar, Türkiye’nin her bölgesini, herkesi ve her kesimi hedefleyebilir. Burada Alevi-Sünni ve Kürt-Türk çatışması gerilimi yaratmak istenebilir.”
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry:
“ABD patlamaları kınamaktadır ve müttefikimiz Türkiye’nin yanındayız. Bu korkunç haber, özellikle Türkiye ile ortaklık içinde ne kadar yakın çalıştığımız düşünülürse hepimize verilmiş bir mesajdır.”
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli:
“Bir tarafta eli silahlı ve kanlı PKK militanları sınırlarımızda at koştururken, diğer yanda Suriye menşeili provokasyon ve saldırılar gittikçe artış göstermektedir.”
NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen:
“Bugün Hatay’ın ilçesinde gerçekleşen, birçok can kaybı ve yaralanmaya neden olan ölümcül saldırıları kınıyorum. Bu aşağılık eylemler sivillerin yaşamlarının nasıl hiçe sayıldığını gösteriyor.”
Rusya, Duma Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Aleksey Puşkov:
“Türkiye’de terör saldırısında yine Suriye suçlandı. Her zaman olduğu gibi her şeyden sorumlu. Birisi barış konferansını bozmak istiyor ve askeri seçeneğe itmek istiyor.”
4- Reyhanlı Katliamı için yayın yasağı ve Basına Tepki
Reyhanlı Cumhuriyet Başsavcılığı talebi doğrultusunda mahkeme kararı ile Reyhanlı Katliamı hakkında yayın yasağı getirildi.
Başsavcılık:
“Olay yerinin ayrıntılı görüntüleri, olayda ölen ve yaralananlara ilişkin görüntüler ve bilgiler de olay soruşturmasına ilişkin ve soruşturma kapsamındaki bilgi ve görüntüler olup bunların görsel ve yazılı medyada yayınlanması da soruşturmanın gizliliğine zarar verecek ve soruşturmanın geleceğini tehlikeye düşürecek hususlardan olduğu”
ifadelerini kullandı.
Dönemin CHP Milletvekili İlhan Cihaner ise twitter üzerinden “sansür kararına itiraz ettiğini” belirterek itiraz dilekçesini yayımladı.
Reyhanlı halkı ise yasak başlamadan önce zaten basına tepkiliydi. Özellikle katliamın akşamı kanalların eğlence programı yayımlaması kamuoyunda büyük tepki toplamıştı.
5- Reyhanlı Katliamı Hakkında İstihbaratihi İddialar
Taraf Gazetesi’nde yer alan iddiaya göre MİT saldırıdan önce 23 günlük görüşme kaydı tespit etmişti. Konuşmalarda araçların temini, patlayıcıların yerleştirilmesi konularu görüşüldüğü iddia edildi. Temmuz 2013’e gelindiğinde ise MİT’in Bölge Müdürü H.D. görevden alındı.
22 Mayıs 2013 tarihinde Redhack Twitter üzerinden, Jandarma İstihbarat Daire Başkanlığı tarafından katliamla alakalı gizli belgeler ele geçirildiğini yayımladı. Belgelerde yer alan bilgilerde El Kaide yanlısı gruplar için temin edilen bomba yüklü araçlar konusunda ayrıntılara yer verildi. Suriye rejimi araçları arıyordu. Planlar ise 25 Nisan tarihinde ele geçmişti.
Utku Kalı adında bir er, askerliğini yaptığı Amasya’da Reyhanlı saldırısıyla ilişkili belgeleri Redhack’e sızdırdığı iddiasıyla 24 Mayıs 2013’te tutuklandı. İddianamede, Kalı tarafından gönderildiği iddia edilen belgeler ‘devletin güvenliği, iç ya da dış siyasal yararları bakımından ve niteliği açısından gizli kalması gereken‘ nitelikyeydi. Kalı, Kasım 2013’te tahliye edildi, 4 Şubat 2016’da ise davadan beraat etti.
Daha çok Kısa&Net bilgi için tıklayınız.